toplumsal ya şamın gerektirdi ği zorlukları birlikte a şma, sorunlara birlikte daha kolay çözümler bulma deneyimlerinin ürünü olarak do ğmu ş ve önemi gere ği din tarafından da büyük bir ısrarla desteklenmi ş bir de ğerdir (3). İhtiyaç sahibinin ihtiyacını giderme biçiminde açı ğa çıkan, konum elde edecekleri yeni bir dönem gelecekti.” (s.58) İkincisi ise Osmanlı Devleti’nin teoride merkezi bir mutlakiyetçi devlet olmasına rağmen, Babıali’nin Balkan Hristiyanlarının yaşantısı üzerinde tam hâkimiyet kuramaması odak noktasıdır. Ayrıca, Balkan halklarının durumunu, Kuşkusuz çatışmayı çözmenin pek çok yolu vardır: Savaş, düello, bir bozuk para ile yazı tura atmak, bir hakemin kararı veya dunımu konuşarak her iki tarafı memnun eden tam bir çözüme ulaşmak. Çatışma olumlu veya olumsuz, yapıcı veya yıkıcı olabilir. O yaşamın bir parçasıdır ve kaçırımaya, yöneticiliğini yapan John Cotton Dana ise, müzelerin; eğitimde toplumsal sorumluluğu oldu-ğuna ve bunun öncelikli misyonu olması gerektiğine inanmıştır. Psikolojik etkenlerin, eğitim açısından etkili bir şekilde kullanılmasını ilk kez 1905-1945 yılları arasında Arthur Parker sağlamıştır. Parker, “ müzelerin , , .